İklim Krizine Karşı, Gıda Sürdürülebilirliği

Dünyamız artık inkar edilemez bir iklim krizinin içinde. Bu durum, insanlar başta olmak üzere tüm canlıların ve gezegenimizin devamlılığı açısından birçok alanda acil çözümlerin üretilmesini gerekli kılıyor. Bireysel olarak da birçoğumuz artık sağlıklı beslenmeye daha fazla önem gösteriyoruz. Aynı şekilde gıdaların üretimi, temini, tüketimi de eskisine göre daha riskli ve zorlu aşamaları kapsıyor.

DÜNYANIN GELECEĞİNİ KURTARACAK FORMÜL; SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK…

Bugün, dünyanın gelecekte de yaşanabilir olmasını sağlayacak en önemli çözüm, sürdürülebilirlik
kavramı çevresinde şekilleniyor. Bu çerçevede kalıcı, dünyanın devamlılığını sağlayacak ve sağlıklı
yaşamamızı olanaklı kılacak çözümler geliştiriliyor. Sürdürülebilirlik; ekonomik, sosyal ve çevresel
boyutlarda üretim ve çeşitliliğin devamını sağlarken ihtiyaçlarımızı, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını
da yok etmeden karşılayabilmeyi ifade eden bir kavram. Dolayısıyla gezegenimizde açlığın sona
erdirilmesi, gıda güvenliği, daha iyi beslenme güvencesinin sağlanması ve sürdürülebilir tarımın desteklenmesi adına atılan adımlar önem kazanıyor.

2050’DE DÜNYA NÜFUSU 10 MİLYAR OLACAK!

Araştırmalara göre dünya nüfusu 2050 yılına gelindiğinde 10 milyara ulaşacak. Şehirlerde yoğunlaşan
nüfusun yeterli beslenebilmesi için önümüzdeki 30 yılda gıda üretiminin yüzde 60 oranında artırılması gerekiyor. Burada en önemli noktalardan biri su tüketimi. Her yıl tahıl ve bakliyatta yaşanan kayıplar nedeniyle 75 milyar metreküp su israf ediliyor. Bununla birlikte insanların tüketimi için üretilen gıdaların yaklaşık %30’u çöpe atılıyor. Gıda kaybı ve israfının küresel ayak izi 3,3 milyar ton karbondioksite eşdeğer. Bu rakam toplam sera gazı emisyonlarının %7’sini ifade ediyor. Her dört insandan biri yeterli gıda güvencesine sahip değil ve dünya nüfusunun %8,8’i günlük kalori ve enerji hedeflerine ulaşamıyor.

KANATLI ETİ ÜRETİMİ, EN ÖNEMLİ ÇÖZÜM YOLLARINDAN BİRİ…

Gıda ve tarım alanında atılacak fayda odaklı adımların ve yatırımların, iklim krizine karşı fark yaratan sonuçlar ortaya çıkardığı görülüyor. Bu kapsamda 2015 yılından bu yana tüm dünyada kanatlı eti üretimi, en fazla üretilen et konumuna gelmiş durumda. Bunun en önemli nedeni ise üretiminin daha çevre dostu olması ve en etkin yem dönüşümüne sahip olması.

Öte yandan sürdürülebilir tarım uygulamalarının, uygun maliyetle ve bol miktarda üretim sağlayacağı gibi, yeterli besin kaynaklarına ulaşamama gibi bir problemi de önemli ölçüde azaltacağı öngörülüyor.

Artan gıdalara yönelik uygulamalar sayesinde ise atık gıdalar biyogaza ya da hayvan yemlerine dönüştürülebiliyor, tüketilebilecek durumda olanlar gıda bankalarına ya da aşevlerine bağışlanarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. Böylelikle gıda atığından kaynaklı karbon salınımının ve gıda israfının önüne geçilebiliyor.

Comments are closed.

Navigate